Anorgazmi kabaca “orgazm yani cinsel doyumun yaşanamaması” durumu olarak tanımlanabilir.
Anorgazmi daha geniş anlamda, cinsel ilişki ile veya cinsel fantezi ya da mastürbasyon yolu ile boşalamama, ruhsal ve bedensel olarak tam anlamıyla rahatlayamama durumudur.
Anorgazmi, Bir cinsel uyarılma evresi olmasına rağmen orgazmın sürekli olarak ya da yenileyici bir biçimde hiç olmaması ya da gecikmesi durumu şeklinde de tanımlanabilir.
Dünya üzerinde yapılan bir takım çalışmalar sonucunda kadınlarının büyük bir kısmının hiç orgazm olmadığı ya da nadiren orgazm olduğu ortaya çıkmıştır. Bazı kadınlar birleşme esnasında vajinal orgazmı yaşayamadıkları halde, birleşme sonrasında klitoral uyarı ile orgazmı yaşayabilirler.
Klitoral uyarı olmadan vajinal birleşmeyle orgazm olabilen kadınların oranı ancak yüzde 30’dur. Kadınlarda mastürbasyonla orgazma ulaşma oranı ise yüzde 34’tür.
Orgazm olamama sorununu temelde şu başlıklar altında sınıflandırabiliriz:
Klitoral anorgazmi: Mastürbasyon veya dıştan klitorise bası uygulanması yolu ile orgazmın yaşanamaması durumudur. Klitoris orgazmını yaşayamayan kadınlar orgazm duygusu ile hiç tanışmamışlardır.
Koital (vajinal) anorgazmi: Koital veya vajinal anorgazmi problemini yaşayan kişiler masturbasyonla klitorisi uyararak orgazm olmasına karşın ilişki sırasında eşleriyle cinsel birliktelik gerçekleşirken orgazm olamama sorununu yaşarlar. Bu kadınlarda cinsel tatmin tam olarak sağlanamadığı için zaman içerisinde cinsellikten soğuma meydana gelebilir. Koital anorgazminin cinsel tedavi ile çözümü klitoral anorgazmiye göre daha kolaydır.
Rasgele anorgazmi: Orgazmın bazen yaşanırken bazen de yaşanmaması durumudur.
Erken orgazm: Kadınlarda çok nadir olarak görülebilen bir durumdur. Aslında sıkıntı yaratacak bir durum değildir çünkü kadınlar erkeklerden farklı olarak üst üste birden çok kez orgazm olabilirler.
Hiperseksüalite (Satiriazis): Sosyal hayat içinde orgazmın çok sık olarak yaşanması durumudur. Kadınların yanı sıra erkeklerde de görülebilen patolojik bir durumdur.
Anorgazmi sorunu, ilk gençlik yıllarından itibaren başlamış ve yaşam boyu devam etmiş bir sorun olabilir. Kadın, bütün yaşamı boyunca daha önce hiç orgazmı yaşamamışsa buna birincil (primer) orgazm bozukluğu denir. Bunun yanında kadın daha önce orgazmı yaşamış ve orgazm olma bozukluğu sonradan ortaya çıkmışsa bu da ikincil (sekonder) orgazm bozukluğudur.
Çoğu kadında orgazm bozukluğu birincil (primer) dir. İkincil (sekonder) orgazm bozukluğunda altta yatan evlik problemleri, ilaç ve madde kullanımı, depresyon gibi birtakım psikolojik ve fizyolojik problemler yer alır. Bazı kadınlar, hayatlarının bir döneminde bir veya birkaç kez orgazmı yaşamışlar, daha sonrasında orgazm olamama sorunuyla karşılaşmışlardır.
Bazı kadınlar ise orgazmı nadiren yaşamaktan ya da çok zor orgazm olmaktan yakınırlar. Anorgazmi probleminin birçok farklı türü ve nedenleri olabilir.
Kadınlarda cinsel ilişki sırasında uyarının artması ile klitoris kana akımı artmakta ve beyin-klitorisi içeren sinir dolaşımının neticesinde orgazm işlevi gerçekleşmektedir. Kadında orgazmı sağlayan en önemli organ klitoristir.
I) Organik nedenler: Orgazm bozukluklarında %5’den daha az oranda altta yatan organik bir sebep bulunabilir. En sık karşımıza çıkan organik sebepler şeker hastalığı (diabet),alkolizm, nörolojik bozukluklar, antidepresan veya nörolojik ilaç kullanımıdır.
II) Mükemmelliyetçilik ve otokontrolün fazlalığı: Anorgazmi probleminde en temel ve en çok karşılaşılan nedenler psikolojik kaynaklı bir takım kaygılardır. Bunlar arasında kontrolü kaybetme korkusu yer alır. Mükemmeliyetçi kişiliğe sahip kişilerde kendini yeterince bırakamama yüzünden konsantrasyon dağılır ve bu da orgazm olmaya engel olur.
III) Özgüven azlığı: Kişinin düşük kendilik algısı (öz güven azlığı) ve bedeniyle barışık olmaması durumu orgazm olma sorununa yol açar. Kişi orgazma ulaşmaya çalışırken takıntılı bir şekilde kendisini gözlemler ve bu yüzden gevşeyemezse bu durum hazza odaklanmasını zorlaştırır ve orgazma ulaşmasını engeller.
IV) Bilgi eksikliği: Kadınlarda, özellikle yeni evlilerde evliliğin ilk dönemlerinde orgazm sorunları yaşanmaktadır. Özellikle bizim kültürümüzde evlilik öncesi cinsel tecrübe yaşamamış bayanlar ilk gece korkuları nedeniyle ilk birlikteliklerde belli bir dönem orgazmı yaşayamayabilirler. Kültürümüzde kadına küçük yaşlardan itibaren aşılanan cinselliğin ayıp, günah ve yasak olduğu duyguları da kişinin kendisini rahat bırakmasını ve hazza odaklanmasını engeller.
V) Yanlış mesajlar: Cinsellikle ilgili yanlış bilgiler, cinsel mit adı verilen hurafeler ve deneyim yetersizliği de yeterli uyarının elde edilememesine yol açtığı için orgazm olamama sorununu doğurabilir. Bunun yanında yaşla birlikte kadının orgazm olma yetisi de artış gösterebilir. Bu noktada kadının cinsel deneyimi de önemli bir etkendir.
VI) Diğer Faktörler: Başka faktörler de soruna yol açabilir. Anorgazminin diğer nedenlerini şu şekilde sıralamak mümkündür:
Anorgazmi kişide psikolojik ve sosyal sorunlara neden olabilen bir cinsel sorundur. Kadınların üçte ikisinde görülen bu sorun modern cinsel terapi teknikleri ile çözüme kavuşturulmaktadır. Bunun için profesyonel bir yardım almanızı öneririm.
Pek çok kadın klitorisi uyararak orgazm olabilirken, partneriyle cinsel birleşme esnasında orgazm olamama sorunu ile karşı karşıya kalır. Kadınların bazıları ise hayatları boyunca hiç orgazmı yaşayamamışlardır.
Orgazm olamama psikolojik ve sosyolojik sorunlara yol açar, kişide özgüven eksikliği (kendini eksik / yetersiz görme) konsantrasyon kayıpları, depresyon, anksiyete (içsel bunaltı) gerginlik hali ve mutsuzluğa neden olabilir. Evlilik sorunlarına neden olabilir.
Modern yöntemler ve cinsel terapilerle anorgazmi probleminin tedavisi mümkündür. Bir takım modern cinsel terapi yöntemleriyle cinsel ilişkiden daha fazla zevk alma, cinsel tatmin oranını arttırma ve ilişki esnasında orgazm olma öğretilebilmektedir.
Cinsel ilişki esnasında orgazmın yaşanamaması, beraberliklerde bir takım sorunlara ve mutsuzluklara zemin hazırlayabilir. Bu sorun cinsel tedavi ile aşılabilen bir sorundur.
Müessesemizde anorgazmi tedavisi için öncelikle bireysel terapiler ve daha sonrasında davranışsal – bilişsel cinsel tedaviler uygulanmaktadır.
Bireysel terapi ile kişinin yetiştirilme şekli dinlenilir. Amaç kişinin cinselliğe bakış açısını dinlemek ve olumlu bir bakış açısı kazandırmaktır. Ayrıca bireysel terapilerde kişiye ruhsal bir rahatlama ve farkındalık kazandırılır.
Daha sonraki aşamada uygulanan bilişsel cinsel tedavilerde anorgazmi sorununu yaşayan kişilere cinsellik, vajinanın anatomik yapısı, cinsel ilişki ve orgazm fizyolojisi ile ilgili doğru bilgiler verilir.
En son aşamada uygulanılan davranışsal tedavide ise bir takım pelvik kas egzersizleri yer alır, bu şekilde daha önceden zihne yerleşmiş yanlış düşünce ve davranışlar düzeltilir. Ayrıca biblioterapi kapsamında hastalara bir takım bilgi ve uygulamaları içeren DVD ve kitaplar verilir.
Gerekli görülen kişilerde ise tedavilere hipnoz tedavisi (hipnoterapi) eklemenin yanı sıra hap ve jel formlarında ilaç desteği de verilebilir. Bu bağlamda tedavi süremiz ortalama olarak 6-12 seans arasında değişir, bu da tahminen bir aylık bir süreci kapsar. Şehir dışından gelecek hastalarımız için kendi gelme durumlarına göre özel tedavi programları uygulanır.
Anorgazmi tedavisi gören ve ilişki esnasında orgazmı yaşayabilen kadınların özgüvenleri ve partnerlerine duydukları sevgi ve güven artmakta, gerginlik ve sıkıntıları azalmaktadır. Bu durum orgazmı rahatlıkla yaşayabilen kadınların cinsel ilişkilerinin yanı sıra sosyal ilişkilerini de olumlu şekilde etkilemektedir.