Cinsel taciz, tecavüz, çocukluk dönemindeki cinsel istismarlar, şiddet görme, ensest ilişkiler kişide çok ciddi etkiler bırakan travmalardır. Bu etkiler hayatın her alanında görülebilmektedir.
Özgüven eksikliğinden ilişki kurmakta zorlanmaya insan ilişkilerini etkileyen durumlar yaşanabileceği gibi cinsel hayatı etkileyen pek çok problem de meydana gelebilmektedir.
Cinsel travmalar şüphesiz vajinismusa da neden olabilmektedir. Vajinismus haricinde cinsel isteksizlik, anorgazmi ve ağrılı cinsel ilişki nedenleri arasında da cinsel taciz ve tecavüz yer alabilmektedir.
Cinsel taciz özellikle çocukluk çağlarında yaşandığında çok daha derin izler bırakabilmektedir. Özellikle küçük yaşlarda yaşanılan taciz ve tecavüzlerde beyin bu hatıraları çok derinlere gömebilmektedir. Hele hele aile içinde yaşanan pedofili vakalarında kurbanların çoğu zaman olayları veya ayrıntıları net olarak hatırlamadığı izlenmektedir.
İnsan beyni özellikle çocukluk çağlarında, baş edemeyecekleri acıları yok sayma şeklinde bir yönelim gösterebilmektedir. Her ne kadar zihin hatırlamasa da beden kayıt tutar ve pek çok kadın anlam veremediği problemler yaşayabilir.
Cinsel taciz sonrası kişide genital organlara karşı yabancılaşma, dokunmada veya bakmada zorlanma, cinsel ilişki esnasında haz ile ilgili problemler, genel olarak cinselliğe karşı ilgisizlik, hatta cinsel tiksinti–kaçınma bozukluğu (cinsel aversiyon) sıklıkla görülebilmektedir. Taciz sonrası görülebilen diğer bir durum ise cinsel ilişki sırasında meydana gelen istemsiz vajinal kasılma olabilmektedir.
Vajinismus, pelvik taban kaslarında meydana gelem istemsiz kasılmalar nedeni ile kişinin vajina içerisine penis, parmak veya tampon alamaması durumudur. Vajinismusun altında yatan sebepler çok çeşitlidir. Bunlar arasında:
Vajinismus hastaları çoğu zaman geçmişlerinde cinsel bir travma yaşayıp yaşamadıklarını merak ederler.
Vajinismusa sebep olabilecek tek sebebin taciz veya tecavüz olabileceğini düşünen çok kişi vardır. Oysaki ülkemizde cinsel “bilgisizlik” vajinismusun en büyük sebebidir, daha büyük bir sebep aramaya genellikle gerek yoktur. Ancak kimi zaman hikayede gerçekten cinsel taciz veya tecavüz kimi zaman da ensest veya pedofili karşımıza çıkar.
Bu hastaların genellikle daha yüksek vajinismus seviyelerine sahip olduğu veya vajinismus yanında cinsel isteksizlik veya orgazm problemleri gibi problemleri de eş zamanlı olarak yaşadıkları izlenmiştir.
Cinsel travma öyküsüne sahip vajinismus hastalarında tedavide çok dikkatli adımlar atılmalıdır. Profesyonel bir ekiple çalışmanın önemi bu hasta grubunda çok büyüktür. Atılacak en ufak bir yanlış adım kişinin travmalarının tetiklenmesine, hem psikolojik olarak sıkıntılı bir duruma gelmesine, hem de vajinismus tedavisine bırakmasına neden olabilecektir.
Cinsel taciz veya tecavüz hikayesi olan hastaların büyük bir kısmında tedaviye klasik terapi yöntemleri ile başlamak gerekebilmektedir. Genital bölgeye dokunup egzersiz yapmamızı gerektirecek olan bilişsel davranışsal terapilere hasta “hazır olduğunda” başlamak tedavinin en önemli noktasını oluşturmaktadır.
Aksi halde tedavi süreci başlamadan bitebileceği gibi, üstü kabuk bağlamış yaraları açmak kişiyi kanayan bir yarayla başbaşa bırakıp gitmek anlamına da gelebilmektedir.
Geçmişte cinsel taciz veya tecavüz gibi, hayatı derinden etkileyen olumsuz tecrübeler yaşayan vajinismus hastalarında yaklaşım son derece önemlidir. Vajinismus tedavisinde büyük öneme sahip olan “bütüncül” yaklaşım ve profesyonel bir ekip ile çalışmak söz konusu cinsel travma hikayesine sahip bir hasta olunca daha da büyük bir öneme sahip olmaktadır.
“Önce zarar verme!” İlkesi tüm tedavilerde aklımızdan hiç çıkmaması gereken bir ilke olmalıdır.
Doğru tedavi teknikleri uygulandığında tedavide başarı mutlaka kazanılacaktır.