Vajinismus sorunu yaşayanlarda cinsel istek eksikliği ile ilgili bir problem olmamakla beraber, zamanla cinsel isteksizlik problemi de tabloya eklenebilmektedir. Ancak genel itibari ile vajinismus hastalarının pek çoğunda cinsel isteksizlik yoktur.
Cinsel isteksizlik o nedenle ayrı bir cinsel sorundur. Testosteron hormonu düşüşü, kadında ve erkekte cinsel isteksizlik nedenleri arasındadır.
Kadınlarda ve erkeklerde cinsel istek ‘libido’ olarak bilinir. Cinsel istek tanımı ise özetle cinselliğe, cinsel aktivitelere, cinsel fantezilere duyulan ilgidir.
6 aydan fazla cinsel istek olmaması durumu, kişilerde rahatsızlık verici bir durum oluşturuyorsa ‘Cinsel İstek azalması’ veya ‘Cinsel isteksizlik sorunu’ olarak tanımlanmaktadır.
Cinsel isteksizlik; kişinin kendisi, eşi ile ilişkileri, sosyal ve iş hayatı, kullandığı bazı ilaçlar, sistemik bazı rahatsızlıklar, depresyon gibi psikolojik rahatsızlıklar veya sosyokültürel nedenlere bağlı ortaya çıkabilir.
Cinsel isteksizliğin ezelden beri (sürekli) olması; çocukluk çağındaki yetiştirme tarzı ve küçüklükte yaşanmış cinsel travmalara bağlı olabileceği gibi, sonradan ortaya çıkması daha çok yaşanılan psikolojik travmalara bağlı olmaktadır. (Travmalar hayatımızda ani olarak ortaya çıkan ve bizde derin izler bırakan olaylardır)
Kadında ve erkeklerde testosteron azalması libido dediğimiz cinsel isteği azaltmaktadır. Özellikle erkeklerde testosteron seviyesinin daha da azalması durumunda ‘erektil disfonksiyon’ adını verdiğimiz sertleşme sorunlarını da beraberinde getirmektedir.
Hatta sertleşme için ilişki öncesi verilen ilaçlar, erkeklerde testosteron düşüklüğü olması durumunda iş görmemektedir. Bu durumda bir kaç aylık testosteron takviyesi sonrasında alınmaları daha uygun olacaktır.
Erkeklerde testosteron azalması ile birlikte güçsüzlük, halsizlik, mutsuzluk, depresif bir ruh hali, kilo alımı, memelerin çıkması (jinekomasti),kas kütlesinin kaybı ve yağlanmanın artışı, kansızlık gibi şikayetlere yol açar. Testosteron kadın ve erkeklerde hayat enerjisi veren, mutluluk veren bir hormondur.
Aynı zamanda son yıllarda yapılan çalışmalarda erkeklerde testosteron düşüşüne bağlı olarak bel – karın çevresindeki yağlanma da artmaktadır. Bu şekilde ‘göbeklenme’ – karın yağlarının artışı da kişiyi ileriki yıllarda kalp hastalıkları açısından riskli bir duruma sokar.
Diğer taraftan bel kalınlaşması arttıkça, testosteron hormonu miktarı da düşerek olayı bir kısır döngüye sokmaktadır. Testosteron azalması diğer taraftan insülin direncinde artışa da neden olmaktadır. İnsülin direncindeki artış da şeker hastalığına adeta davetiye çıkartmaktadır.
Testosteron hormonu eğer ki çok düşük düzeylere kadar indiyse mutlaka testosteron hormonu takviyesi yapılmalıdır. Eğer ki çok düşük seviyelerde değilse veya testosteron seviyesini yükselmek için yapmanız gerekenler:
Testosteron düşüklüğü olmadan alınması asla önerilmez. Özellikle spor salonlarında fitness yapan kişiler tarafından kas kütlesini arttırmak için alınan testosteron son derece zararlı etkiler oluşturabilir. Prostat kanseri ve kalp hastalıkları en ciddi problemlerdir. Ayrıca tüylenme, saç dökülmesi, ses kalınlaşması gibi yan etkileri de oldukça fazladır. O yüzden testosteron düşüklüğü olmayan erkek veya kadın hastalara asla önerilmez.
Testosteron hormonu bazı özel durumlarda kadınlara da verilebilir. Özellikle cinsel isteksizlik sorunu yaşayan ve cinsel tedavilere çok dirençli durumlarda kadınlara verilen çok düşük dozda testosteron ile genel ruh hali de düzelmektedir. Ancak olası yan etkilerini azaltmak için doktor gözetiminde ve erkeklere göre yaklaşık 10 da bir oranında verilmesi uygun olacaktır.
Cinsel isteksizlik ve vajinismus ayrı cinsel sorunlar içerisinde yer almaktadır. Genel itibari ile vajinismus hastalarında cinsel haz alma ile ilgili bir problem yoktur. Hatta bu çiftlerin cinsel birleşme olmaksızın son derece renkli ve güzel bir cinsel hayatları da olabilir.
Ancak zamanla ve tedavi olmadıkça vajinismus hastalarının bir kısmında cinsel isteksizlik görülebilmektedir. Hatta kadındaki vajinismus sorunu hem kadında hem de erkek eşte cinsel isteksizliğe dönüşebilir. Özellikle vajinismusa bağlı evlilik sorunları da eklenince cinsel isteksizlik sorunu daha da büyüyecektir. O yüzden vajinismus hastalarına, sorunlarını ertelemeden erken dönemde tedavi olmaları önerilmektedir.